ROCK MÜZİĞİN 4 EFSANESİNDEN 4 ALBÜM BİRDEN!

Tarzları bir çok anlamda değişik olsa da, günümüzde elektroniğe kayan müzik algısına karşı direnmeye çalışan üç efsane ve bir grup rock müziği efsaneleri, takın zamanlarda çıkardıkları albümlerle sevenleriyle tekrar buluştular. Bizler de bu dört albümü, yayınlanma tarihlerine göre sıralayarak, sizler için kısaca değerlendirdik.

Alice In Chains – Rainier Fog

Ölümünden 16 yıl geçmiş olmasına rağmen, Layne Staley’i hiç bir zaman unutmayan Alice in Chains elemanları, kendisinin  olmadığı üçüncü albüm, toplamda altıncı albümleri “Rainier Fog”u 24 Ağustos tarihinde yayınladılar. Bazıları için kabul etmek ne kadar güç olsa da, William DuVall’ın artık yeni eleman statüsünden çıkıp gerçek bir Alice İn Chains elemanına dönüşmesi ve buna tabi ki Jerry Cantrell’in vokalleriyle, daha önce yaptıkları iki albümden neşeli ve sanki daha içten yapılmış bir albüm olduğunu söylemek mümkün. Albüm adını grubun doğum yeri olan Seattle’daki “Mount Rainier”den aldı. Cobain, Cornell ve en son Weiland’ın ölümlerinden sonra, Pearl Jam’in dışında Grunge bayrağını taşıyan son grup olan Alice in Chains bunu devam ettirmekte de kararlı gözüküyor.

Paul McCartney – Egypt Station

Evet Paul McCartney 76 yaşında ve yine, hatta bu sefer fazlasıyla Beatles hayranlarını mutlu edecek bir albüm “Egypt Station” ile karşımıza çıkyor. Albüm, Beatles sonrası yapılmış 17. albüm olmasının yanında en büyük özelliği, McCartney’in Abbey Road, The Cavern ve Carpool Karaoke gibi Liverpool efsanesinin grubun doğuduğu yerleri ziyaret ederek kayıt yapması da, albüme biraz da nostaljik bir hava katmış gözüküyor. Özellikle barış dolu mesajlar barındıran şarkılarının özellikle Beatles sonrası McCartney hayranı olamayan isnanları bile, bu sefer McCartney tarafına çekmiş gibi gözüküyor.

Lenny Kravitz – Raise Vibration

Paul McCartney gibi 7 Eylül tarihinde yayınlanan Lenny Kravitz’in 11. albümü “Raise Vibration”, Kravitz’in imzası olan, hisli ve modaya uygun rock n’ roll müziğine biraz daha politik parçalar kattığı gözleniyor. Albümdeki bir çok şarkıda, Kravitz’in açıkça hayatı boyunca etkilendiği insanlar hissedilebiliyor. Hissiyatlı “Low” şarkısında arka vokallerde Michael Jackson örneklemesi, Phil Collins tarzı bas gitarlar ve “Johhny Cash” şarkısındaki Pink Floyd klavyelerini katarak, sadece kendi gitarını değil tüm enstrümanların ön planda olmasını sağlamış gibi gözüküyor. Sesler ve tarz biraz yenilenmiş gibi gözükse de Kravitz’in rock, soul, aşk ve sosyal taşlamaları yine albümün yapı taşları olmuş gibi gözüküyor.

Slash – Living The Dream

Bir rock yıldızının yeni müzik yapıp kendi geçmişinde yaptıklarıyla rekabet etmesine pek alışık olmasak da, Slash 4. solo albümü “Living The Dream” ile sanki bunu yapmaya çalışıyor gibi. Axl ve Duff ile kavuşup rekorları alt üst ettiği turun aralarında çalışmalarını yaptığı albüm 21 Eylül tarihinde piyasaya sürüldü. Albümde Myles Kennedy ve The Conspirators’u yanına alan Slash, yine her zamanki kendine haz sololarıyla dolu ama bu sefer biraz daha şarkılarda ayırt edicilikten uzak bir şekilde yorumunu katmış gözüküyor. Sanki bu sefer arabayı daha dikkatli sürüyor fakat hayranlarının isteyebileceği kontrolsüzlük ve heyecandan uzak gibi gözüküyor.